Yabancı Tüzel Kişilerin Türkiye'de Şirket Kurması - 1
Loading

Yabancı Tüzel Kişilerin Türkiye’de Şirket Kurması

4875 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YABANCI TÜZEL KİŞİLERİN TÜRKİYE’DEKİ FAALİYETLERİ

tüzel kişi

2003 yılında yürürlüğe giren ve 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu (R.G.: 17.06.2003/25141), 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu’nu (R.G.: 18.01.1954/6224 ) yürürlükten kaldırarak Türkiye’ye yapılacak doğrudan yabancı yatırımlar için öngörülen ön izin alma ve yabancı ortak başına en az 50.000 ABD Doları tutarında yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirme zorunluluklarını ortadan kaldırmış, bunun yerine bir bilgilendirme sistemi getirmiştir. 4875 sayılı Kanun doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi ve yatırım ve yatırımcı kavramlarında uluslararası standartların sağlanması amacıyla, uzun vadeli ve kalıcı yatırım yapan doğrudan yabancı yatırımcıları koruyucu düzenlemeler içermekte olup, hisse senedi veya tahvil satın alınarak yapılan portföy yatırımları bu Kanun kapsamına girmemektedir.

4875 sayılı Kanunla getirilen yeni düzenleme ile yabancı tüzel kişiler Türk hukukunda öngörülen tüm şirket türlerini kurabilme, şube veya irtibat bürosu açabilme, Türkiye’de kurulu bir şirketin hisselerini ön izne gerek olmaksızın alabilme, Türkiye’deki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerini yurtdışına serbestçe transfer edebilme, yabancı personel istihdam edebilme, devletin sağladığı yatırım teşviklerinden yararlanabilme gibi yerli yatırımcıların sahip oldukları imkanların tümünden yararlanabilmektedirler.

Buna göre, yabancı tüzel kişiler Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen tüm şahıs ve sermaye şirketi türlerini, ayrıca Borçlar Kanunu’nda düzenlenen adi şirketleri serbestçe kurabilirler. Bununla birlikte, yabancı yatırımcılar tarafından uygulamada en çok kurulan şirketler anonim ve limited şirketler olup, Türk hukukuna göre adi şirket sayılan ortak girişimler (joint venture) de genellikle bu tür şirketlerin kurulması yoluyla gerçekleşmektedir. Tek ortaklı limited veya anonim şirket kurulması mümkündür.

Şirketler ilgili ticaret sicil müdürlüğüne kuruluş belgelerinin teslimi ve tescil ile kurulurlar. Kuruluştan önce, anonim şirketlerde sermayenin %25’inin ödenmiş olması koşuluyla, kalan sermaye kuruluştan itibaren 2 yıl içinde ödenebilir. Limited şirketler bakımından ise, sermayenin %25’inin kuruluştan önce ödenmiş olması zorunluluğu kaldırılmıştır. Ek bir koşul olarak, regüle edilen sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin, örneğin bankacılık, sigortacılık, faktoring ve finansal kiralama şirketleri ile lisans alarak faaliyette bulunan enerji şirketlerinin, faaliyet alanlarına göre Ticaret Bakanlığı veya diğer ilgili düzenleyici kurumlardan tescilden önce ve kuruluştan sonraki esas sözleşme değişikliklerinde ön izin almaları gerekmektedir.

Yine yabancı tüzel kişiler Türkiye’deki faaliyetlerinden elde ettikleri kar, temettü, satış, tasfiye ve tazminat bedelleri, lisans, yönetim gibi sözleşmelerden alınan bedeller gibi gelirlerini, dış kredi anapara ve faiz ödemelerini yurtdışına serbestçe transfer edebilirler.

Türkiye’de kurulu şirketlerin yabancı personel istihdam edebilmeleri 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nda öngörülen koşullara tabidir. Buna göre, yabancı personeli istihdam edecek Türkiye’de kurulu şirketin ödenmiş sermayesinin en az 100.000 TL olması, son mali yıldaki ihracat toplamının en az 250.000 ABD Doları olması, veya brüt satışlarının en az 800.000 TL olması aranmaktadır.

Ayrıca, Türkiye’de çalışacak olan her yabancının, aksi bir uluslararası antlaşma veya başka bir kanunda düzenlenmediği takdirde çalışma izni alması, yine çalışma izni almak için başvuran her bir çalışana karşılık ilgili şirkette beş Türk vatandaşı çalışanın istihdam edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte 6735 sayılı Kanun’a göre, anonim şirketlerin Türkiye’de yerleşik olmayan yönetim kurulu üyeleri ile limited şirketlerin şirket yetkilisi olmayan yabancı ortaklarının çalışma izni alma zorunlulukları bulunmamaktadır.

Türkiye’de şirket kuran veya Türkiye’de kurulu bir şirketin ortağı olan yabancı tüzel kişiler, 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar uyarınca, yerli yatırımcılarla eşit koşullarda teşvik programlarından faydalanabilmektedirler. Bu teşvik programları kapsamında, yatırım yapılan bölge ve belirli endüstriler ve ARGE faaliyetleri temelinde KDV muafiyeti, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi desteği, gelir vergisi desteği, faiz oranı veya kar payı desteği, yatırım yeri tahsisi gibi teşviklerden faydalanma imkanı sunulmaktadır.

Görüldüğü üzere, Türkiye’deki yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yabancı sermayenin Türkiye’ye uzun vadeli olarak gelmesinin özendirilmesi amacıyla bürokratik işlemlerin sadeleştirilmesi, engellerin kaldırılması politikası istikrarlı olarak sürdürülmektedir. Bu kapsamda, Türkiye’de şirket kurarak yatırım yapan yurtdışında yerleşik Türk ve yabancı yatırımcıların uzun vadeli hedeflerini en verimli şekilde gerçekleştirmek konusunda uzman hukuk büromuz, yatırımların her aşamasında bu alanda deneyimli ve bilgili kadrosu ile yatırımcı adaylarına hukuki ve danışmanlık hizmeti sağlamaktadır.