İDARİ YARGILAMADA SÜRELER VE 14.07.2021 TARİHLİ DEĞİŞİKLİKLER » Ongur Partners
Loading

İDARİ YARGILAMADA SÜRELER VE 14.07.2021 TARİHLİ DEĞİŞİKLİKLER

GİRİŞ

 Hukukumuzda tüm yargı kollarında olduğu gibi idari yargının alanına giren uyuşmazlıklarda da süreler çok önemli bir yere sahiptir. Farklı yargı kollarına giren uyuşmazlıklar için farklı kanun hükümlerinde öngörülen farklı süreler bulunmaktadır. İdari yargının alanına giren uyuşmazlıklar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) hükümlerine göre çözümlenmektedir. Bu yazımızda idari yargıda tabii olan önemli süreler ve 14.07.2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanun kapsamındaki değişiklikler incelenecektir.

 İYUK KAPSAMINDA DAVA AÇMA VE CEVAP SÜRELERİ

İdari Yargı
idari yargı

 İYUK kapsamında iptal davaları ve tam yargı davaları olmak üzere açılabilecek iki dava türü vardır. Hangi tür dava açılırsa açılsın Kanun’un 15. maddesinin 1/c fıkrasına göre süresinde açılmayan davalar ilk inceleme aşamasında reddedilir. Bu noktada hak kaybının ve oluşabilecek zararın önlenmesi için idari yargıda dava açılma süresi ayrı bir önem kazanmaktadır. İdari dava açma süresi 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiştir.

“Dava açma süresi:

Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

İlgili hükümde de görüldüğü üzere idari dava açma süresi 60 gündür. Bu süre idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacaktır.

İYUK kapsamında sürelerin ne zaman başlayacağı, sürelerin tatil günlerine denk gelmesi ve ara verme ile ilgili hususlar ise yine ilgili kanunun 8. maddesinde düzenlenmiştir:

“Sürelerle ilgili genel esaslar

Madde 8 – 1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye

başlar.

  1. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.
  2. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.”

Bu kapsamda süresinde sunulan dava dilekçesine karşı davalının cevap dilekçesi sunma süresi, davacının cevaba cevap dilekçesi sunma süresi ve davalının ikinci savunma dilekçesi verme süresi 2577 sayılı Kanunun 16. maddesinde düzenlenmiştir.

“Tebligat ve Cevap Verme

 Madde 16 – 1.Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.

 2.Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir.

 3.Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez.

 4.Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. (Ek cümle: 11/4/2013-6459/4 md.) Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.

 5.(Değişik: 10/6/1994-4001/8 md.) Davalara ilişkin işlem dosyalarının aslı veya onaylı örneği idarenin savunması ile birlikte, Danıştay veya ilgili mahkeme başkanlığına gönderilir.

 6.(Ek: 2/7/2012-6352/54 md.) Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden itibaren on gün içinde görüşlerini yazılı olarak bildirebilirler.”

Bu madde hükmü gereği taraflar cevap, cevaba cevap ve ikinci savunma dilekçelerini, karşı tarafın dilekçesinin kendilerine tebliğinden itibaren 30 gün içinde mahkemeye sunmaları gerekmektedir.

İYUK MADDE 10 VE MADDE 11 KAPSAMINDA SÜRELER

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 10. maddesi ilgilisine idari bir davaya konu olabilecek bir idari işlem veya eylem tesis edilmesini sağlayan bir yöntemdir. İYUK madde 10 kapsamında ilgili, idareye başvurarak hakkında bir idari işlem veya eylem tesis edilmesini talep eder. Bu talepten itibaren 30 gün içinde idare tarafından bir cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır ve bu red işlemi artık idari davaya konu olabilecek bir idari işlem niteliğini haiz olur. Bu kapsamda ilgili 30 günün bittiği tarihi izleyen günden itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.

Bir diğer ihtimalde ise idare bu talebe 30 gün içinde bir cevap vermiş olabilir. İdare tarafından verilen bu cevap kesin değilse ilgili bu cevabı ret sayarak dava açabileceği gibi kesin bir cevap verilmesini de bekleyebilir. Ancak kesin cevap verilmesi için beklenen süre başvuru tarihinden itibaren 4 ayı geçemez. Bu sürelerde ilgili tarafından dava açılmamışsa yahut açılan dava süre yönünden reddedilmiş ise, 30 günlük sürenin bitiminden sonra yetkili idare tarafından bir cevap verilmesi durumunda artık cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açmak mümkündür.

“İdari makamların sükutu:

Madde 10 – 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.

2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5 md.) Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer otuz günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre

Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Otuz günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren dört ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, otuz günlük sürenin bitiminden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. ”

 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 11. maddesi ise idari dava açmadan önce ilgilinin üst makama yapacağı başvuru ile idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya mevcut idari işlemden başkaca yeni bir idari işlem yapılmasını dava açma süresi içinde isteyebileceğini düzenlemektedir.

Madde hükmüne göre ilgili, idari dava açma süresi içerisinde idari işlemi yapan idarenin varsa üst makamına yoksa işlemi yapan idareye işlemin değiştirilmesi, kaldırılması, geri alınması ya da yeni bir işlem tesis edilmesi için başvurabilecektir. Bu başvuru ise dava açma süresini durduracaktır. Başvuru tarihinden itibaren, başvuru yapılan idarenin başvuruya cevap verme süresini kanun 30 gün olarak düzenlemiştir. Başvurunun reddi halinde yahut ret sayılacağı hallerde ilgilinin dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder ve bu sürede yine ilgilin idari dava açma hakkı devam etmektedir.

“Üst makamlara başvurma:

 Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

2. Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.”

 Bu noktada ayrıca belirtmek gerekir ki İYUK madde 10 başvurusunun reddi üzerine İYUK madde 11 başvurusu yapmak mümkündür. Zira İYUK madde 10 başvurusu sonucunda idarenin verdiği ret kararı ya da ret sayılacak haller özünde birer idari işlemdir. İYUK madde 11 kapsamında ise bu idari işleme karşı yine üst makam başvuru yapmanın önünde bir engel yoktur. Zira Danıştay 10. Dairesi de E. 2009/7975, K. 2010/4553 sayılı kararında bu durumu şöyle ifade etmiştir:

“Bu itibarla, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca silah taşıma ruhsatı verilmesi talebiyle davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemden davacının, söz konusu ret işleminin aynı Yasanın 11. maddesi uyarınca kaldırılması yönünde yaptığı 8.10.2008 tarihli başvuru gününde haberdar olduğunun kabulü gerektiği ve 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca yapılan başvuru üzerine tesis edilen işlemlere karşıda aynı Yasanın 11. maddesi uyarınca başvuruda bulunabileceği açık olup, bu başvurunun da 21.11.2009 tarihli işlem ile reddi üzerine yeniden işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde olan 12.1.2009 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.”

14.07.2021 TARİHLİ DEĞİŞİKLİK KANUNUN GETİRDİĞİ DEĞİŞİKLİKLER

 14.07.2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanun idari yargılama sürelerinde değişiklik öngören birtakım önemli maddeleri haizdir. İlgili kanun ile idareye yapılan başvurularda idarenin cevap süresi kısaltılmıştır.

7331 sayılı Kanunun 1. maddesinde İYUK’un 10. maddesinde ifade edilen idarenin cevap sürelerinin kısaltıldığı görülmektedir.

“MADDE 1 – 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlelerinde yer alan “Altmış” ibareleri “Otuz” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde, beşinci cümlesinde yer alan “altı” ibaresi “dört” şeklinde ve altıncı cümlesinde yer alan “altmış günlük” ibaresi “otuz günlük” şeklinde değiştirilmiştir.”

Yukarıda da açıklandığı üzere İYUK madde 10 idare tarafından bir işlem veya eylem tesis edilmesi amacıyla yapılan başvurular kapsamında idarenin cevap süresini düzenlemektedir.

“İdari makamların sükutu:

Madde 10 – 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.

2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5 md.) Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer otuz günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Otuz günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren dört ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, otuz günlük sürenin bitiminden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. ”

 14.07.2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanun ile İYUK madde 10 kapsamında yapılan bir başvuruya idarenin cevap verme süresi 60 günden 30 güne düşürülmüştür. Buna paralel olarak ilgililer yine 60 günün değil 30 günün bitiminden itibaren dava süresinde, konusuna göre Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde dava açabilecekler. Yine yapılan değişiklikle 30 günlük süre içinde idarenin verdiği cevabın kesin bir nitelik taşımaması halinde ilgililer bu cevabı ret sayabilecek ve buna müteakiben süresi içerisinde dava açabileceği gibi kesin cevabı da bekleyebilecektir. Değişiklik öncesi kesin cevabı bekleme süresi 6 ay olarak düzenlenmiş iken değişiklikle birlikte bu süre 4 aya düşürülmüştür.  İdare bekleme süresi içerisinde cevap vermemiş ve ilgili süresinde dava açmamış olsa bile yetkili idarece sonradan bu başvuruya cevap verilmesi halinde cevabın ilgiliye tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açma hakkı devam etmektedir.

Yine yukarıda ifade edilen İYUK madde 11 kapsamında üst makama yahut bu mümkün değilse idari işlemi tesis eden yetkili idareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresinde de değişikliğe gidilmiştir. İlgili değişiklik hükmü şöyledir:

“MADDE 2 – 2577 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Altmış” ibaresi “Otuz” şeklinde değiştirilmiştir.”

İYUK madde 11 daha önce de açıklandığı üzere ilgilisine idari dava açmadan önce üst makama başvuru yaparak hakkında tesis edilen idari işlemin değiştirilmesini, geri alınmasını veya yeni bir işlem tesis edilmesini talep hakkı sunan bir düzenlemedir. Üst makam yoksa ilgili bu durumda idari işlemi tesis eden yetkili makamdan da yukarıda sayılanları talep edebilmektedir. Ayrıca burada önemle belirtmek gerekir ki İYUK madde 11 kapsamında yapılmış bir başvuru dava açma süresini durduracaktır.

“Üst makamlara başvurma:

 Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

2. Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.”

 Yukarıda anılan değişiklik hükmü ile birlikte İYUK madde 11 kapsamında yapılan bir başvuruya idarenin cevap verme süresi değişiklik öncesinde 60 gün iken değişiklikle birlikte 30 güne düşürülmüştür. Bu istemin reddedilmesi halinde ise başvuru ile birlikte durmuş olan dava süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.

14.07.2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler arasında doğrudan doğruya tam yargı davası açılması halini düzenleyen İYUK madde 13’te yapılan önemli süre değişikliği de yer almaktadır:

MADDE 3 – 2577 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir.

 İYUK madde 12’de de ifade edildiği üzere ilgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.

“Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması:

Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

 2. Görevli olmayan adli yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.”

 Yukarıda belirtilen İYUK madde 13 kapsamında doğrudan doğruya tam yargı davası idari eylemlerden kaynaklı olarak hakları ihlal edilen ilgililer, dava açmadan önce bu idari eylemlerin kendilerine bildirildiği veya başka suretle bu idari eylemi öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde eylemi icra eden ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini, zararlarının giderilmesini istemelidir. Bu istemin kısmen ya da tamamen reddi halinde, bu ret işleminin tebliğini izleyen günden itibaren veya item hakkında 30 güç içinde cevap verilmediği takdirde bu 30 günlük sürenin bitimi tarihinden itibaren dava süresi içinde ilgili dava açabilecektir. Değişiklik öncesinde 60 gün olan bu süre değişiklikle birlikte 30 güne düşürülmüştür.

Ayrıca 14.07.2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanun ile birlikte İYUK madde 24’ün devamına “Kararlar, verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılır ve imzalanır.” hükmü eklenmiştir.

İVEDİ YARGILAMA VE MERKEZİ SINAVLARA İLİŞKİN YARGILAMA USULÜNDE SÜRELER

 Öncelikle belirtmek gerekir ki ivedi yargılama ve merkezi sınavlara ilişkin yargılama usulü istisna ve özel durum niteliğinde olan belli başlı uyuşmazlıklarda takip edilecek usuldür. İYUK madde 20/A ivedi yargılama usulünün hangi işlemlerden doğan uyuşmazlıklarda uygulanacağını açıkça düzenlemiştir. Madde hükmüne göre ivedi yargılama usulü:

  • İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri,
  • Acele kamulaştırma işlemleri,
  • Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları,
  • Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri,
  • Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar,
  • Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararları hakkında uygulanabilir.

İYUK madde 20/A maddesi 2. fıkrası uyarınca ivedi yargılama usulünde dava açma süresi 30 gündür. İvedi yargılama usulünün uygulandığı uyuşmazlıklarda ilk inceleme 7 gün içinde yapılır ve dava dilekçesi ekleri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren davalı tarafın savunma süresi yani cevap dilekçesini sunma süresi dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gündür. Makul gerekçelere dayanmak üzere bu süre bir defaya mahsus olmak üzere hakim tarafından 15 gün uzatılabilir. Ayrıca ivedi yargılama usulünün uygulandığı uyuşmazlıklarda dava dosyasının tekemmülünden itibaren en geç 1 ay içinde karar verilmesi gerekir.

Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin uygulanacak yargılama usulü ise İYUK madde 20/B ile düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre MEB ve ÖSYM tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlar, bu sınavlara ilişkin yapılan iş ve işlemlerin yanı sıra sınav sonuçları hakkında dava açma süresi 10 gündür. Yine burada da ilk inceleme süresi ivedi yargılamada olduğu gibi 7 gündür. İlk incelemeden sonra davalının cevap dilekçesini sunma süresi dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğinden itibaren 3 gündür. Bu süre de bir defaya mahsus olmak üzere 3 gün daha uzatılabilir. Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır.

İDARİ YARGIDA İSTİNAF VE TEMYİZ SÜRELERİ

 İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.

Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin kararlarına karşı başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde temyiz edilebilir.

İvedi yargılama usulüne ve merkezi ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulüne tabi olan uyuşmazlıklarda verilen nihai kararlara karşı ise istinaf yoluna başvurulamaz. Ancak bu kararlara karşı özel bir temyiz süreci düzenlenmiştir. Şöyle ki, ivedi yargılama usulüne dabi uyuşmazlıklarla ilgili verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu başvuruda sunulan temyiz dilekçesi ise 3 gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır.

Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulünde ise bu süreler farklılık göstermektedir. Şöyle ki, merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulüne tabi uyuşmazlıklarla ilgili verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Yine bu temyiz dilekçeleri 3 gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır.

SONUÇ

 Her yargı kolunda olduğu gibi idari yargıda da süresinde dava açmak son derece önemlidir. Süresinde açılmayan davalar tarafların hak kayıplarına yol açabileceği gibi sonradan telafisi mümkün olmayan zararlara neden olabilecektir. Bu noktada bu tür olumsuzlukların ortaya çıkmasını engellemek için mevzuat değişiklikleri yakından izlenmeli ve hukuki süreç mutlaka vekil aracılığıyla takip edilmelidir.